Mehmet Ali Tan için ilk kitabı “Çın Çın” yayınlandığında “Şiiri rakı şişesine sığdıran ozan” demiştim. Bu ikinci kitabında da Mayakovski’nin Pantolonlu Bulut’una rakı içiriyor.

Artık rakı içmeye ne sağlığı ne de kesesi elveren biri olarak diyebilirim ki Pantolonlu Bulut’u okuyunca içmeden sarhoş oldum.

Onun bu yapıtına meyhane ve içki güzellemesi de denebilir.

Şeyhülislam Yahya’nın

“Mescidde riyâ-pişeler etsin ko riyayı

Meyhaneye gel kim ne riyâ var ne mürâyi”

dediği gibi, o da,

“Yıkılmadan geldik şükür, İstanbul’a

Cânım bundan ne çıkar?

Zekası cilalı olanlar bu şehirde

Hep meyhaneden çıkar”

diyor. (Yüksek Çıkış, s. 39)

 

“Gönül ne kahve ister ne kahvehane

Gönül muhabbet ister kahve bahane”

dendiği gibi bir atasözümüzde, ozan da

“Rakı başıma

Rakı başıma

İçilmez ki bu şimdi

Tek başıma” diyor Lamba şiiriyle ve insanın içini aydınlatıp dost aratıyor.

 

Onu alkolik ve toplumculuktan uzak bir ozan da sanmayın. Bakın yine rakı aracılığıyla içinde bulunduğumuz durumu nasıl güzel betimliyor:

“Bugünlerde

Ne rakı içebiliyoruz

Ne şarap – Olmuyor

Hepsi hırsız, haydut çetesi bunlar

Kadehimiz dolmuyor”

(Olmuyor, s. 41)

 

Peki ya aşk yok mu bu kitapta?

Olmaz olur mu!

Rakı nelere kadir değil ki aşka da kadir olmasın? İşte size en kısa, en özlü bir aşk şiiri:

“Aşk dediğin

İki yarım akıllı

Doldur bardağı

Adamakıllı” (Doldur, s. 77)

 

Rakı içen Pantolonlu Bulut’la söyleşmek istiyorsanız, okuyun derim Mehmet Ali Tan’ın bu yapıtını.

 

Pantolonlu Bulut

Mehmet Ali Tan

Kanguru Yayınları, Ocak 2024, 96 sayfa

 

A. Kadir Paksoy
Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)